ingilizce bilmeden ingilizce şarkıya eşlik etmek
izlenmesi muazzam hoşlukta bir çabadır... ilk defa dinlenen şarkıya eşlik etmeye calışmak gibidir ama o naiflikten uzaktır... içinde sevimli bir hırs vardır ve gümbür gümbür gelen sempatik bir denyoluğu muştular... alkolün etkisiyle şahlanır, alkol artı çok sevilen bir şarkının birleştiği noktada kontrolü kaybeder...
övünç, ali seval, ben ve özlemle andığım o güzel körfez bar tayfası (bkz: kaç kişiydik o zaman bak kaç kişi kaldı şimdi) hep birlikte sabahın erken saatlerine doğru yol almaktayız... artık belki son 3-4 şarkı... smells like teen spirit bangır bangır inliyor... tam olarak "with the lights out it's less dangerous, here we are now entertain us, i feel stupid and contagious, here we are now entertain us" der iken kurt cobain, yanıbaşımızda tek başına alkol eşiğini geçmiş bir orta yaşlı abi çığlık çığlığa....
"hastürbeyşşşıııııııınnn, mastıdeyşıııınnn, estirpeyşııııınnn, dasdırdeyşıııınnn"...
ve ama inanarak ve ama dertlenerek ve için için ve inim inim... kurt çıkıp gelse, abiye şöyle bi baksa, "ben bu şarkıyı bu kadar içli söyleyemedim, hele adını bahşet hele" der, bak o kadar diyorum sana ya...
şimdi bu abimiz belki de esek kadar yasiyla metal muzik dinleyen mal olarak bahsi geçen arkadaştır... bilemiyorum... ama sanki değil gibi lan... o sanki ingilizce bilmeyen ama bilmediğini kabul etmeyen, "bilmek değil hissetmek önemli" mottosuyla hayata tutunan bir güzel insan... kimbilir... nerede bir ingilizce bilmediği halde ingilizce şarkıya eşlik etmek isteyen insan görsem o abimizi hatırlarım... severim ben o insanları...
diyeceksin ki "yabancı şarkılar diye genelleyeydin keşke".... yooo dost yooo...
fransızca, ispanyolca, italyanca şarkılar için aynı şey geçerli değil... onları ıslak meşe odunuyla uyarasım geliyo... kusura bakmayın...
"latin müziği çok seviyorum latince de öğrenicem işalla" diyen bir dj gördü bu gözler televizyonda... shakiraya eşlik etmeye çabalayan kızla "estirbeyşıııın" bir mi a dostlar... bir mi?
övünç, ali seval, ben ve özlemle andığım o güzel körfez bar tayfası (bkz: kaç kişiydik o zaman bak kaç kişi kaldı şimdi) hep birlikte sabahın erken saatlerine doğru yol almaktayız... artık belki son 3-4 şarkı... smells like teen spirit bangır bangır inliyor... tam olarak "with the lights out it's less dangerous, here we are now entertain us, i feel stupid and contagious, here we are now entertain us" der iken kurt cobain, yanıbaşımızda tek başına alkol eşiğini geçmiş bir orta yaşlı abi çığlık çığlığa....
"hastürbeyşşşıııııııınnn, mastıdeyşıııınnn, estirpeyşııııınnn, dasdırdeyşıııınnn"...
ve ama inanarak ve ama dertlenerek ve için için ve inim inim... kurt çıkıp gelse, abiye şöyle bi baksa, "ben bu şarkıyı bu kadar içli söyleyemedim, hele adını bahşet hele" der, bak o kadar diyorum sana ya...
şimdi bu abimiz belki de esek kadar yasiyla metal muzik dinleyen mal olarak bahsi geçen arkadaştır... bilemiyorum... ama sanki değil gibi lan... o sanki ingilizce bilmeyen ama bilmediğini kabul etmeyen, "bilmek değil hissetmek önemli" mottosuyla hayata tutunan bir güzel insan... kimbilir... nerede bir ingilizce bilmediği halde ingilizce şarkıya eşlik etmek isteyen insan görsem o abimizi hatırlarım... severim ben o insanları...
diyeceksin ki "yabancı şarkılar diye genelleyeydin keşke".... yooo dost yooo...
fransızca, ispanyolca, italyanca şarkılar için aynı şey geçerli değil... onları ıslak meşe odunuyla uyarasım geliyo... kusura bakmayın...
"latin müziği çok seviyorum latince de öğrenicem işalla" diyen bir dj gördü bu gözler televizyonda... shakiraya eşlik etmeye çabalayan kızla "estirbeyşıııın" bir mi a dostlar... bir mi?
0 Responses to "ingilizce bilmeden ingilizce şarkıya eşlik etmek"
Yorum Gönder