TomTom GPS - Star Wars

TomTom GPS cihazları yol tarifinde Star Wars karakterlerinin seslerini kullanacağını açıkladığında büyük hezeyan olmuştu... "nasıl yani, Darth Vader bana ilk sapaktan sağa dönün mü diyecek" sorusunun cevabı "evet"ti çünkü... hatta reklam filmi olarak da darth vader'ın ses kayıtlarının kamera arkası görüntüleri kullanılmış ve bizi bizden almıştı... şimdi de aynı reklam serisi bize yoda'nın kayıt anından enstantaneler sunuyor... aşağıda iki film de mevcut...







adidas Originals by Jeremy Scott JS Wings 2.0 Leather

moda tasarımcısı jeremy scott'ın adidas için hazırladığı işlerin en yenisi olan JS Wings 2.0, ayaklarınızın yerden kesilmesine gönderme midir bilemiyorum lakin iddialı bir görünüme sahip oldukları kesin...

portatif ofis!?

tasarımcı tim vinke'nin "kruikantoor" adı verdiği bu iç içe geçmiş parçalar bütünü, portatif bir ofis oluşturmaya yarıyor... nerede, nasıl, ne şekilde ve ne amaçla kullanılır bilemedik ama "bu nasıl bir kafa" sorusunu sordurduğu için paylaşayım istedim... ayrıca bunu kullanan adama kimse çıkıp "kardeşim şu ofisi bi topla" diyemez... sırtı yere gelmez!

tohum otizm vakfı

Tohum Otizm Vakfı için İdil Ar tarafından hazırlanmış olan çizgi animasyonu görmüşsünüzdür sanırım... yapılan iş birçoğumuzu etkiledi... ben kendi adıma bunun nedenini seslendirmeyi yapan çocuğa bağlıyorum...




bazı şeyleri Kenan Işık ya da Haluk Bilginer'in sesinden "bilinçlenelim coşalım" didaktik tavrında almak bizi sıkıyor, yoruyor ve ilgisizleştiriyor sanırım... çünkü hikaye otistik bir çocuğa nasıl davranacağımızı bize dikte eden davudi bir ses ile değil, bizzat otizm sahibi bir çocuğun kendi sesinden anlatılıyor gibi... "siz bunu bunu yaparken şuna da dikkat edin çünkü ben o zaman şöyle düşünebiliyorum" diyor...

bu fikir ve uygulamaya şapka çıkarıyor hem İdil Ar'ı, hem de filmin müziklerini yapan sevgili arkadaşım Can Ünal'ı kutluyorum...

benim t-shirt alasım gelmiş!

pek sevdiğimiz t-shirt girdabı cafe press içerisinde yine biraz dolandım bugün ve grafik tasarımcıları tarafından hazırlanan birkaç özel şey ayıkladım... bakalım beğenecek misiniz?

the social network - movie

Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg'in, daha önce Aaron Sorkin tarafından yazılan biyografisi malum... şimdi bu biyografiden yola çıkarak çekilen bir de film söz konusu... Üstelik yönetmen de David Fincher!!! (Se7en, The Game, Fight Club) Mark'ı canlandıracak oyuncu ise Jesse Eisenberg...




saku

hooters - gizli reklam

erkekler için ekol haline dönüşmüş masum kaçamaklar barı hooters'ın hazırladığı kamufle ilan, Cannes 2010'da basın dalındaki favorilerimden oldu diyebilirim... bilmeyenler için izah etmek gerekirse hooters iri göğüsleriyle ön plana çıkan(?) güzel garsonların servis yaptığı bir bar/restoran zinciridir...


evli veya sevgilisi olan erkeklerin de buraya gidip kafa çekmesi elbette "kaşınmak" anlamına gelir... peki bu mekan evli erkeklere, başı bağlı delikanlılara kamufle bir ilan hazırlasa? buna ne dersiniz... ilk bakışta bir elektrikli hızar veya matkap tanıtımı gibi duran bu ilanda aslında şunlar yazıyor...

"bu kamufle edilmiş bir Hooters ilanıdır! bu şekilde yaptık böylece sevgiliniz, Happy Hour'a geleceğinizi anlamayacak"

ilanın devamında da Happy Hour partileriyle ilgili detay ve fiyat var...
dahiyane ve şeytani zekanın birleşimi...

- sevgilim neye bakıyorsun
- hiiiç hızarda indirim varmış
- oh oh ne küsel!
- keh keh keh..

büyük hali için üstüne tıklayın efem...


EPA - school of art and design

EPA sanat ve tasarım okulunun basın dalında bronz kazanan 3 harika çalışması var... yaratıcılığınızın sınırları nedir sorusu ile yola çıkan 3 ilan, aynı zamanda yarattığı interaktif ilişki nedeniyle de epey dikkat çekici... mutlaka büyük halleri için resimlere tıklayın, detayları kaçırmayın efem...

bose - headphones

cannes 2010'da basın ilanı dalında bronzu kapan ilanlardan biri de bose markası oldu... sesi iptal eden kulaklıklarını aşağıdaki 3 ilan ile tanıttılar... büyük halleri için üstlerine tıklayınız efem...

beceremediiiiimmm!

dün gece malumunuz aşk-ı memnu adlı evlerden ırak dizinin nihayet finali vardı... yerli dizi izleme alışkanlığı olmayan ve aşk-ı memnu'nun da tek bir bölümünü dahi izlememiş bir birey olarak bile diziden sıkılmış olmam, birçok şeyi anlatıyor aslında...

dün akşam, kanaldan kanala seker iken bir açtık kanal d'yi, behlül kişisi bihter'in mezarı başında gözleri iki çeşme, dünyanın en kötü takma sakalı ile bağırıyor: "BECEREMEDİİİİM!!"... yani dediğim gibi dizinin zerre takipçisi değilim ama, bildiğim kadarıyla epey bi becermişti kendisi..