don't call me!
Evren diye bir arkadaşımız ingiliz bir bayanla nişanlı, hatun kişi de İngiltere'den arıyor... telefona Erol bakıyor... erol ingilizce bilmiyor, yani yeterince bilmiyor... şöyle ki....
- alo?
- hello? may i speak to evren please?
- ne?
- may i speak to evren please?
- evren?
- yes please.
- eeee... evren yok...
- (çat pat türkçe ile) anlamadim!
- yok evren yok
- anlamadim!
- eeee.... don't call me!
- .......?
- okey mi?
- ok!
sonradan Evren 15 dakika kadar yengemizin gönlünü almak için uğraşmıştır... ama asıl bombayı olayın ertesinde yine Erol patlatmıştır...
"lan bak o an aklıma gelseydi şey derdim, dı pörsın yuv kold ken nat be riiçd et dı momınt... derdim"
(oy dağlar yalçın dağlar)
- alo?
- hello? may i speak to evren please?
- ne?
- may i speak to evren please?
- evren?
- yes please.
- eeee... evren yok...
- (çat pat türkçe ile) anlamadim!
- yok evren yok
- anlamadim!
- eeee.... don't call me!
- .......?
- okey mi?
- ok!
sonradan Evren 15 dakika kadar yengemizin gönlünü almak için uğraşmıştır... ama asıl bombayı olayın ertesinde yine Erol patlatmıştır...
"lan bak o an aklıma gelseydi şey derdim, dı pörsın yuv kold ken nat be riiçd et dı momınt... derdim"
(oy dağlar yalçın dağlar)
0 Responses to "don't call me!"
Yorum Gönder