batman - the dark knight
bir batman hastası olarak ne yazık ki... öncelikle filmden umduğumu bulamadım diye söze başlıyor, joker'de ise umduğumdan fazlasını buldum diye devam ediyorum... filmin senaryosunun bir "robocop kötülere karşı" sığlığından uzak olduğunu iddia edebiliecek biri var mı bilemiyorum... kaldı ki, batman'in de taşıyabileceğinden fazla takım taklavat ve git gide abarıp gözümüze giren elektronik donanımla robocop'a yakın bir şekle bürünmesi içimi sızlattı... ayrıca bruce wayne insan gibi konuşurken, neden batman gırtlağına matkap kaçmış gibi konuşuyor artık... hani batman begins'de sinirlendiği kimi sahnelerde o tonlama iyiydi ama, tuttu diye abartmanın alemi yok... her ağzından çıkan cümle "hororo hor hor horagh" diye tınlıyor. (hayır yani haklıyken de haksız durumuna düşüyor!!!?)
gelelim efsanevi gotham şehrinin yer altı organizasyonuna, yani gotham mafyası’na... çok afedersiniz ama gotham mafyası için biraz fazla çapulcu değil miydi bu insanlar? gotham suç örgütü bu adamlar mı yani şimdi? hele ki o, bir dönem kocaelispor’da da forma giyen faruk tarafından canlandırılmış “köpekli mafya patronu” karakteri, bir batman filmine yakışan bir kötü adam profili midir? ya da barber shop’dan fırlayıp gelen zenci kardeşimiz? bu adamlar ancak jean claude van damme ya da steven seagal filmlerindeki sokak çetesi liderleri olabilirler... hatta araştırsak eminim olmuşlardır da... (en azından seçmelere katılmış ve ancak elenmişlerdir) gotham yer altı dünyası bu adamlara emanetse, batman'im hiç zahmet etmeyeydi. ben ümraniye’den birkaç çocuk toplar, ceplerine ikişer paket marlboro koyar, dağıtırdım ortamı... (para da istemem, yazılarda adım geçsin yeter)
filmin öyküsü ve kurgusu ise batman begins’in eline su dökemezdi... kimse kusura bakmasın... yürümeyen, tahmin edilebilir geçişler ve olaylar ile ilerleyen film, akıcılık anlamında pek kifayetsiz kalmış... filmin esas oyuncuları dışında, yan rollere yerleştirilen kişilerin, o kötü pembe dizi oyunculukları da beni benden aldı... harvey dent rolündeki aaron eckhart kişisine ise oldum olası sempatim olmayışı ve dolayısıyla 'keşke başkası oynayaydı' hissiyatım ise beni bağlar elbet...
bir de filmde kullanılan mekanların (hastane ve gemi hariç) neden bu denli az olduğunu da kavrayamadım... ha paso ev, ha bire yeraltı laboratuarı, devamlı karakol, inatla aynı sokak... ilginçti... set masrafını mı kısmışlar?
nihayetinde joker! heath ledger ölümlülükle tanışmış olsa da, giderayak bir kez daha ölümsüzleştirmiş joker'i... öylesine iyi bir tercih olmuş ki rol için, oyuncu seçimleri esnasında “lan acaba heath ledger mı oynasa? bu aralar pek de popüler.” diyen casting ekibi mensubunu alnından öpüyorum... ledger’ın joker yorumuna şapka çıkarıyor, hatta komple soyunuyorum... inanın çıplağım şu an! (şaka lan şaka değilim)... sinema tarihinin en önemli kötü adam figürlerinden biri ve bir çok oyuncunun hayalindeki rol olan joker karakterini birkaç basamak yukarı tırmandırmış... her mimik, her jest, her söz, her bakış ile rolü iliklerinde hissetmiş belli ki... zaten film de, çıkış noktası ile olsun, tanıtım, afiş ve fragmanları ile olsun bir batman filminden ziyade, acı acı bir joker filmi olmuş... yani batman bahane joker şahane diyebiliriz pekala... sonuçta, batman’dir, candan öte candır, oturur 4 kere daha doyasıya izlerim ama “batman: kara şövalye”, bir ‘batman filmi’ olarak şahsi kanaatimce inceden bir hayal kırıklığı olmuş, birazcık sınıfta kalmıştır...
en önemlisi ve bence en üzücüsü, batman begins’de yükselen çıtayı daha yükseğe taşıyamamıştır... olay, mekan ve karakter zenginliğini, öykü kurgusunu, oyunculukların ayrı ayrı lezzetini şöyle bir hatırlayın o filmdeki... keşke bu filmi bir batman filmi değil de, bir joker filmi olarak lanse etselerdi doğrudan ve lafı dolandırmadan... batman yan rollerin adamı gibi kalmazdı o zaman, içim sızlamazdı...
ve ayrıca
bana joker'imin bir oyunu mu bu
aldı sevdiğimi verdi zulümü,
dünyaya doymadan göçüp gideceğim
yoksa gotham'ın kanunu mu bu ?
0 Responses to "batman - the dark knight"
Yorum Gönder