tamam, itiraf etmeliyim ki Guy Ritchie, Robert Downey Jr. ve Sherlock Holmes isimlerini yan yana duyduğum ilk anda dehşete düşmüştüm... şaka mı diye düşünmüş ve tarifsiz heyecanlanmıştım... ilk teaser'lar gösterilmeye başlandığında ise sabrımın sınırları neye benziyormuş, yakından görme şansım olmuştu...


filmi izledikten sonra ise hakkında yazıp yazmamak arasında epey gidip geldim, zira sevdiğim isimlere dair kötü şeyler söylemek içime sinmiyordu... ama gerçekler acıdır ve illa ki acıtır! birçok sahnede şahit olduğumuz yönetmenlik dehası anları, çekimlerdeki ustalığı, atmosferdeki karanlık havayı pek beğendim... ama gerek Robert Downey Jr.'ın umduğumu bulamadığım oyunculuk performansı, gerek senaryonun korkunç şekilde zayıf olması itibariyle bir hayal kırıklığı oldu Sherlock Holmes...


Lord Blackwood'un idamından sonra yeniden dirilişi, tüm İngiltere'de bir korku dalgası yaratır... bu dirilişin peşi sıra yaşanan gizemli ölümler ve kara büyü olarak isimlendirilen olaylar sokaklardaki kaosu günden güne arttırır... adamımız Sherlock ve ortağı Dr. John Watson (Jude Law) da elbette bu gizemin peşine düşer... insanın ağzını açık bırakan o üstün zekanın ve keskin tespit/çözüm yeteneğinin fazlasıyla es geçildiği ve nedense aksiyonun, hareketin ön plana çıktığı bir Sherlock Holmes filmi izlemek sizi tatmin edecekse buyrun izleyin...