Gerekli Şeyler mağazasında çalışırken, hiç aklımdan çıkmayan bir şey yaşamıştık... binlerce çizgi romanın içinde geçerken günlerimiz, biri girmişti içeri... belli ki meraklı, belli ki hevesli, yeni başlayacak, belirsizlik içinde doğru çizgi romanı arıyor... meğer öyle değilmiş... yani yeni başlayacak evet ama aradığı şey belli imiş... uzun süre bakındıktan sonra yanımıza geldi ve şu naçizane soruyu bıraktı uzay boşluğuna...
"ya ben çizgi romana başlayacağım da, superman ile başlamak istiyorum... ama baktım ilk sayıyı göremedim, yok mu sizde?"
hee var bizde, deliyiz biz, ilk sayı var elimizde, halen burda denyo gibi oturmakla kalmayıp, bi de üstüne rafa koyduk ilk sayıyı...
yazık tabi sonuçta, o da bilmiyor o dünyayı... süpermenin ilk sayı yok mu diyebilecek kadar temiz yürekli biri o... hani insanın, "gel sana şu köşedeki pastanede bir limonata ısmarlayayım, hiç girme bu işlere" diyesi geliyor... öyle masum... ne bileyim işte...
bak hele yıllar sonra bir de baktım, supermen ilk basım 1. sayı, iyi bakılmış, iyi saklanmış... ismi meçhul biri bastırmış 1 milyon doları almış... 1938 tarihli sayının kapağında yazan fiyat 1 sent...